SON HAREKAT KOD ADI YAHUDA
isimli kitap için aşağıdaki sözleri yazdı:
"(kızgın @ 11.03.2008, 15:05)
Okunması gereken bir kitap olduğu belli.
Ama maalesef insanlara ulaşamayacak bu kitap.
Çünkü medya da bu operasyonların önemli bir figürü.
Çöküş gitgide yaklaşıyor. Saatimiz 9'u 5 geçeyi gösteriyor hala.
Sokağa çıkmanın vakti geldi.
Ama kimin arkasından? Teşekkürler Komutan."
Bu kitabın insanlara ulaşamayacağını söylediği zaman inanmamıştım ama haklıymış çünkü kitabın başına gelenler şunlar:
1. Vatan gazetesi kitapla ilgili röportaj yaptı ama yayından kaldırdı.
2. ATV TV canlı yayında kitabın tanıtımını kesti.
3. Haber Türk üç saatlik canlı yayını ilk yirminci dakikada kesti.
4. Büyük kitap mağazaları kitabı raflarından kaldırdı.
5. Hiçbir gazete ve Tv kitap hakkında yorum yapmadı.
6. d&r mağazası Ankara'nın, birinci gün kitabı ORTA ALANA VE YENİ ÇIKANLAR bölümüne koydu, ikinci gün ÇOK SATANLAR rafına yerleştirdi ve üçüncü gün GENEL KATEGORİDEKİ RAFLARDA bile bulmak şansını yakalayamadım.
7. ART VE ULUSAL KANAL hariç TV kanalları bizi ambargoya aldı.
8. Kitap şu an hayalet kitaba döndü sanki yazılmamış gibi.
İŞTE BU YAHUDA'NIN GÜCÜ, ŞİMDİ DAHA İYİ BUNU HİSSEDİYORSUNUZ!
MUTLUYUM ÇÜNKÜ; KARŞIMIZDAKİ HEDEFİN YAHUDA OLDUĞUNU SEZMİŞ VE YAZMIŞTIM.
MUTSUZUM ÇÜNKÜ; ŞİMDİLİK BU DEVİRDE, BU DEVRANDA, BU SİYASETTE, BU YÖNETENLERLE YAHUDA BİZDEN GÜÇLÜ GİBİ GÖRÜNÜYOR AMA BUNUN YARINI DA VAR, HESAP GÜNÜ VAR, ONA İNANIYORUM VE BU İNANÇLA YAŞIYORUM.
PEKİ, BU YAHUDA BU GÜCÜ NERDEN BULDU?
Tarihimiz sayısız savaşlarla doludur. Biz bu savaşlardan başkaldırıp ne memleketi imar edebilmişiz, ne de kendimiz refaha kavuşmuşuzdur. Bunun sebebi, bizim suçumuz da olduğu kadar düşmanlarımızdadır da. Çünkü başta Moskoflar olmak üzere düşmanlarımız hep şöyle düşünürlerdi :
- Türklere rahat vermemeli ki, başka sahalarda ilerleyemesinler...
Bunun için de sık sık başımıza belalar çıkarırlar, savaşlar açarlar, Balkan milletlerini istiklal diye kışkırtırlardı.
Biz böyle durmadan savaşırken de o zamanlar askere alınmayan gayri Müslimler durmadan zenginleşirlerdi.
Onların neden zengin, bizim neden fakir kaldığımızı bir köylü, ******'e verdiği kısa bir cevap ile gayet veciz olarak izah etmiştir.
******, Mersin'e yaptığı seyahatlerden birinde, şehirde gördüğü büyük binaları işaret ederek sormuş :
- Bu köşk kimin?
- kirkor'un...
- ya şu koca bina ?
- Yargo'nun
- ya şu?
- Salomon'un...
****** biraz sinirlenerek sormuş :
- Onlar bu binaları yaparken ya siz nerede idiniz?
Toplananların arkalarından bir köylünün sesi duyulur :
- Biz mi nerede idik ?
Biz Yemen'de, Tuna boylarında, Balkanlarda Arnavutluk dağlarında, Kafkaslarda, Çanakkale'de, Sakarya'da savaşıyorduk paşam...
****** bu hatırasını naklederken :
- hayatımda cevap veremediğim yegane insan bu ak sakallı ihtiyar olmuştur, der dururdu...
Köymen, Hulusi; ******’ü anmak kitabından, s. 260
ŞİMDİ ARADAN YILLAR GEÇTİ, OTURMUŞUM BİR KÖŞEYE KENDİ KENDİME SORUYORUM:
- Bu gemi kimin?
- BAŞBAKAN'IN OĞLUNUN.
- Bu televizyonlar kimin?
- BAŞBAKAN'IN ARKADAŞLARININ.
- Bu kaçak villa kimin?
- BAŞBAKAN'IN ANASININ.
KENDİ KENDİME KIZIP:
-Peki sen ne yaptın? diye kendime soruyorum.
- BİZ NE Mİ YAPTIK? BİZ TERÖRLE MÜCADELE İÇİN CANLARIMIZI VERİP YILLARIMIZI DAĞLARA GÖMÜYORDUK,
ONLAR KOLTUĞU PARAYA, ONLAR TERÖRÜ PARAYA, ONLAR HALKIMIZIN ÇARESİZLİĞİNİ PARAYA TAHVİL EDERKEN!
Alıntı