DerinDevLeT! - SiviL TopLum KuRumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


BüTün SıRLaR AcıGa CıkaCaK! TaRafsıZ Bır Konu Icın HerKesin RahatLıkLa KonusabiLecegi BiR TüRkiye İçiN! GerçeKLeR içiN! BazıLaRınıN YapamaDıkLarını YapmaK içiN! DünYada oLan BiTenLeri BilmeK içiN! KısaCası HeRşeY İçiN BiR ForuM
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
En son konular
» Demokratik açılıma destek için site açtılar
Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993 I_icon_minitimeSalı Ocak 05, 2010 9:59 am tarafından Admin

» Konvoya İsrail tacizi
Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993 I_icon_minitimeSalı Ocak 05, 2010 9:44 am tarafından Admin

» BDP Meclis’e girdi, Grup Başkanı da Yaman oldu
Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993 I_icon_minitimeSalı Ocak 05, 2010 9:38 am tarafından Admin

» ‘Devlet sırrı’nın arkasına gizlenmek şüphe büyütür
Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993 I_icon_minitimeSalı Ocak 05, 2010 9:32 am tarafından Admin

» Şeyh’ten 818 metrelik başkaldırı
Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993 I_icon_minitimeSalı Ocak 05, 2010 9:29 am tarafından Admin

» Kozmik odaya giren tek siyasetçi Onur Oymen
Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993 I_icon_minitimeSalı Ocak 05, 2010 9:25 am tarafından Admin

» 16 subaya Kansas’ta kontrgerilla eğitimi
Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993 I_icon_minitimePtsi Ocak 04, 2010 4:54 pm tarafından Admin

» FETHULLAH STAR TV,MİLLİYET,VATAN GAZETELERİNİ SATIN Alıyor.
Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993 I_icon_minitimePtsi Ocak 04, 2010 4:52 pm tarafından Admin

» Ne Demişlerdi?
Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993 I_icon_minitimePtsi Ocak 04, 2010 4:48 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama
Forum
Sosyal yer imi
Sosyal yer imi reddit      

Sosyal bookmarking sitesinde DerinDevLeT! - SiviL TopLum KuRumu adresi saklayın ve paylaşın

Sosyal bookmarking sitesinde DerinDevLeT! - SiviL TopLum KuRumu adresi saklayın ve paylaşın

 

 Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 162
Kayıt tarihi : 07/12/09
Nerden : TürKiye

Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993 Empty
MesajKonu: Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993   Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993 I_icon_minitimeSalı Ara. 08, 2009 2:11 pm

UĞUR MUMCU'NUN ARDINDAN
(UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!)

'******çü, Laik, Cumhuriyetçi, Demokrat bir Türkiye'nin yılmaz savunucusu; devrimci, hep emekten yana araştıran ve sorgulayan gazeteci Uğur MUMCU, 24 Ocak 1993 günü, otomobiline konan bir bomba ile, inandığı tüm bu değerler uğruna yaşamını yitirdi.'

****** Türkiyesi'ni, önce bölüp, parçalamak ve sonra da yok etmek isteyen emperyalist gücün, ülkemizdeki işbirlikçisi ve maşaları hainlerin karanlık elleri tarafından, aracına konulan bomba ile katledilen ****** Milliyetçisi, Kemalist Devrimci ve Tam Bağımsız Türkiye'nin yılmaz savunucusu Uğur MUMCU'nun, SUÇLULAR VE GÜÇLÜLER adlı kitabının, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı(UM:AG) tarafından, Şubat-1998'de yayınlanan 31. Baskısı'nın Sunuş Kısmı, yukarıdaki ifadeyle başlamaktadır.

İnandığı doğrulardan asla ödün vermeyen ve ilkelerine bağlı gerçek bir Gazeteci olan Uğur MUMCU'yu, 24 Ocak 2009 tarihinde ve katledilişinin 16. yılında, bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Uğur MUMCU hakkında yazılabilecek o kadar çok şey var ki; bunları yazmaya kalkıştığımda; çok uzun olabilecek bir yazı ortaya çıkacağı ve bunun da okurları sıkabileceğini düşünerek, sözü kısa tutup, O'nun, SUÇLULAR VE GÜÇLÜLER adlı kitabındaki yazılarından birisini sunmanın daha etkili olabileceğine inanıyorum.

"ORDUNUN ŞEREFİ

Her siyasi aşama bir toplumsal birikimin ürünüdür. Kurtuluş Savaşı Osmanlı İmparatorluğu'nun çürümüş enkazı içinden çıkan ulusal kurtuluş devrimcilerince kazanıldı. Savaşlarda yenik düşmüştük. Fransız, İngiliz ve Alman emperyalizmi, Bab-ı Ali politikacılarıyla birlikte memleketi yönetiyordu. Siyasal partiler çürümüştü.

Kurtuluş Savaşı bir 'kutsal isyan'ın bilincidir.

27 mayıs 1960 Devrimi de, 1946 anti-Kemalist sandık darbesine ulusal tepkidir. Demokrat Parti, toprak ağalarının ve uluslar arası kapitalizmin örgütüydü. Türk halkı bu devrede sadece geriliğe, karanlığa ve uyduluğa mahkum oldu. Amerikan emperyalizmi, Kur'an kursları, İmam Hatip Okulları, Nur tarikatları, namussuz ve satılık politikacılarla Türkiye'yi yönetmişti.

27 Mayıs 1960 sabahı Mustafa Kemal'in gür sesi Kışlalardan kopup, devlet yönetiminin her kesimine dolmuştur. İhtilal, Mustafa Kemal'in ihtilaliydi. 27 Mayıs ihtilalcileri, soygun düzeninin partilerine çağdaş bir Anayasa ve 'duvarları küfürden kirlenmemiş' bir parlamento verdiler. Fakat, namussuz politikacılar ellerine geçen her fırsatta; orduya küfrettiler. Anayasayı değiştirmek için her yola başvurdular.

12 Mart Muhtırası, 'parlamento ve iktidarı', Cumhuriyeti tehlikeye düşürmekle suçlamıştır. Cumhuriyeti tehlikeye düşürenler, bugün siyasal partilerin içinde eski suçlarına devam etmektedirler. Ancak, Cumhuriyeti tehlikeye düşürmekle suçlanan sanıklar bugün sanıklıktan çıkıp, savcılık görevine özenmektedirler!

12 Mart Muhtırası'ndan sonra orduda general ve albaylar emekli edilmişlerdir. Bu subaylar henüz 12 Mart gününe kadar, üniformalarının içinde Cumhuriyeti koruma görevlerini yürütüyorlardı. Bu şerefli subaylar emekli edilmişler ve acıdır ki, basında gericilerin azgın dişlerine teslim edilmişlerdir. Bu subayların Rusya'dan emir alan satılık komünistler olduğu yazılmıştır. 31 Mart'ın salyalı ağızları, 12 Mart'tan sonra kimsesiz sandıkları bu subaylara saldırmaya başlamışlardır.

Bu saldırılar ordunun şerefini zedelemekte midir? Şimdi emekli edilen general ve albayların şerefleri satılık rotatiflerin kiralık kalemlerine ve Şeyh Sait İsyanı'nda asılan mürtecilerin oğullarına birer malzeme olmuştur! Sayın Tağmaç, Sayın Gürler, Sayın Eyicioğlu,Sayın Batur, bu eski silah arkadaşlarının şereflerini, tıpkı üstlerinde üniforma varmış gibi korumak zorundadırlar.

Çünkü bu subayların şerefleri ordunun şerefi demektir ve hiçbirinin namusu, Cumhuriyeti tehlikeye düşüren siyasetçilerin namusları kadar ucuz değildir!

Ordunun şerefi, herkese karşı aynı inanç ve titizlikle korunmalıdır. Büyük paşalar; sadece bir Muhtıra ile iktidarı devirmişlerdir. Kendileri şimdi ordu içinde ve dışında siyasal gücü ellerinde tutmaktadırlar. Bugünlerde kendilerine karşı yöneltilen eleştirileri haksız ve yersi olarak değerlendirebilirler. Ancak, yarın kendileri de emekli olacaklardır. İşte o zaman, bugün kendilerini övenlerin, nasıl suçlar ve suçlular bulacaklarını gözleriyle göreceklerdir. Emekli oldukları zaman, bugün emekli edilen subaylara saldıranların; kendilerine de hücum edeceklerini acıyla izleyeceklerdir. Milli Birlik Komitesi'nin önünde selam duranların, bir süre sonra, onlara küfrettiklerini Sayın paşalar bizden iyi bilirler. Geçmiş olaylar gelecek için birer ders olmalıdır.

Sayın Cumhurbaşkanına, Genelkurmay Başkanına, Kuvvet Kumandanlarına ve Sayın Erim'e soruyoruz: Emekli edilen general ve albaylar Rusya'dan emir alan komünistler midir, yoksa her biri ülkesinin bağımsızlığı ve halkının kurtuluşu için savaşan yiğit ******çü subaylar mıdır?!..

Açıklama istiyoruz.

Büyük paşaların, politikacılara mı, yoksa eski silah arkadaşlarına mı değer verdiklerini bilmek hakkımızdır."

Uğur MUMCU, SUÇLULAR VE GÜÇLÜLER, UM:AG Vakfı Yayınları / 31. Baskı, s. 122


Uğur MUMCU, günümüzden yaklaşık 40 yıl kadar önce kaleme aldıklarıyla sanki bugünü anlatmış gibi.

İçinde yaşamamızın dayatıldığı bugünkü şartlar; yazıda tanımlananlarla nasıl da birebir örtüşüyor öyle değil mi? Ülkesini böylesine seven yurtsever bir aydın ve yılmaz bir Kemalist Devrimci'nin yokluğu her zaman hissedilmektedir. Uğur MUMCU'ya Ruhun Şad Olsun diyor ve her zaman da saygıyla anacığımızı söylüyoruz.

Ancak, zaman bir kenara çekilip, ah/vah ederek sızlanma zamanı değildir.

****** İlke ve Devrimleri'ne inanmış, Laik Cumhuriyet'in Temel Değerleri'ne ve bugüne değin elde edilmiş Kazanımları'na, özde, bağlı olan ****** Gençliği, emperyalizmin ve yerli işbirlikçileri hainlerin bütün karanlık oyunlarına karşın, Laik Cumhuriyeti ilelebet korumak ve savunmak için, yasaların öngördüğü çerçevede, üzerine düşeni yapmak zorundadır. Bunun, geçerli hiçbir mazereti olamaz!

CENGİZ ÖNAL
Araştırmacı-Yazar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://derindevlet.yetkin-forum.com
 
Uğur Mumcu'nun Ardından - 24 Ocak 1993
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DerinDevLeT! - SiviL TopLum KuRumu :: GeneL KatoGoRiLeR :: GeneL KatoGorıLeR :: KimLeR GeLdi kimLeRGeçTi(AydınLarımıZ)-
Buraya geçin: